AH BEN (Denizli Günlüğü)
4 Aralık, Perşembe Ah benden ve hallerimden! Yoksa şöyle daha mı doğru: Ah “ben”den ve hallerinden! Her neyse, kim bilir kaçıncı kez ve yeniden. Ah ben! İki haftadır (aslında çoktandır) ölü gibiyim. Zaten “ diri taklidi ” yapıyorum, bunu ele güne ilan da ettim ama… O kadarını bile yapamaz oldum. Günler geldiler geçtiler, kuşlar gibi, bulutlar gibi… Bilgisayarı açamadım, oturup doğru düzgün okumalarımı yapamadım. Bir karanlık derinliğe yavaş yavaş batıyor gibi. İşler öyle duruyor bir yanda. Yazacağım metinler, okuyacağım kitaplar, çekeceğim videolar… Ama yine de işsizlikten oluyor bu. Dolu boşluk, işsizliğin elini kolunu bağlayıp seni iş yapamaz hale getirmesi. Küçük işler, mutfakta debelenmeler, sonra oturup telefonda anlamsız kısa videolar kaydırmalar… Belki rüyamda güzel bir kare yakalarım diye uykuyu uzatmalar… Hiç elli yaşını aşmış adama yakışıyor mu bunlar? Elbette hayır. Ama… ama… Toparlamaya çalışıyordum oysa. Okuyacağım dualar, zikirler, tesbihler… Yazacağım, sadaka...



