Zafer Adak'ın "Göç Evi" Hakkında Değerlendirmesi

Sevgili kuzenim Zafer Abi "Göç Evi" hakkında facebook yorumunda güzel bir değerlendirme yapmış. Sosyal medyanın akıp giden yorumları arasında kaybolmasın diye buraya kaydetmenin doğru olacağını düşündüm. Ben teşekkür ederim Efem.

Not: Bizim köyün söz dağarcığında "efe" abi demektir.

Kapattım kitabın kapağını.
Kitabın satır ve paragrafları arasında eve doğru yola koyuldum. Hava da bi güzel ki Kasım ayının ayarlarını bozacak cinsten hani.
Sahil Yolu’ndan ilerliyorum, otopark sırasından sebep ile yolda şeridin biri kapanmış, gereksiz bir trafik. Zihnimin arkasında geçmişten bu güne demokrasi adı ile göreve gelenlere sövüp sövmemek arası gidip geliyorum..Neyse!
Bahsimize dönelim; kitap aslında biraz ironik olacak ama bizim gibi “sonradan görme ebeveynlere” bi bakış atıyor biraz.
Herkes gibi çocuklarıma masal okudum daha doğrusu okumaya çalıştım. Ee öyle görmüştük Hollywood filmlerinden. Bizlere masal okunmamasının ezikliği ile olsa gerek, uğraştım bi süre ben de.
Bazen de kendi başımdan geçenleri anlattığımda ise çocuklarımın nezdinde masallardan daha çok piar yaptığını gördüm, anladım bunu. Hatta bazı hikayelerimi(zi) halen daha tekrar tekrar “onu bi daha anlatsana” baba,
amca, dayı derler.
Öyle ya hikayelerimde Battal Gazi olmuştum, Köroğlu’ydum bazen, atığını vuran avcı kimi zaman, Tarzan da oldum, bi ara Tarkan/Kara Murat. Dede Korkut bile oldum desem yeridir hani.. Misal çocuklarıma hiç çoban masalı okumadım, çobanlık yapmıştım çünkü, anlattım..
Sonra bıraktım masal anlatmayı çocuklarıma. Dedim ya hikayelerim(iz) masallardan daha çok rating almıştı.
El cümle;
Konunun uzmanı değilim. Okuduklarımdan ve yaşadıklarımdan öğrendiğim kadarı ile ortaokul seviyesi çocuklarımıza (ilkokul 4. sınıf da dahil) tavsiye ediyorum bu kitabı.
Bu kitap beni vakti zamanında Cafer Sadık Abalıoğlu ilkokulu’nun iki kapılı, kahverengi boyalı ve hatta boyası dökülmüş, adımızı kitaplık kolu nöbetçi öğrencisine yazdırıp, okumak için aldığımız kitapların bulunduğu, tozlu, sayfaları eksik, lakin lezzetli bir geçmişe, “okul kütüphanesi”ne götürdü.
Yani demem o ki çocuklara tavsiye ederken, biz büyüklerin de kitabın satır aralarında bir iki saatliğine çocukluğumuza yolculuğu bu kitap...vesselam…
Kalemine, gönlüne sağlık kuzen.

Yorumlar

Popüler Yayınlar