Selam Sırfâş (2 Mart)


6 Şubat, Perşembe

Adlî’nin (Sultan II. Bayezid) bir gazeli, test sorusu hazırlamaya çalışırken ilginç şeylere de rastlıyor insan bazen. Buu da tefekkür edilecek bir metin. Gözünü aç da bak, yeryüzünün ölüleri nasıl dirildi? Böyleyken cesetlerin dirilmesini nasıl inkar ederler? Ayet meali. Aynı zamanda Haşir Risalesi'nin merkezi olan ayet. Son beyit de çok ibretlik, çok doğru.

Hâb-ı gafletden uyanup zînet-i eşcâra bak
Kudret-i Hakk’a nazar kıl revnak-ı ezhâra bak

Gözün aç gör nice ihyâ oldı emvât-ı zemîn
Haşr-ı ecsâda o münkir itdügi inkâra bak

Sebz-pûş olup kıyâma turdılar her bir şecer
Kıldılar secde huzûr-ı kalb ile kuhsâra bak

Minber-i şâh üzre çıkmış va‘z ider murg-ı çemen
Selsebîl âyâtını tefsîr ider enhâra bak

Meşrebün âb-ı revân gibi eger sâf eyleyüp
Âşık-ı sâdık geçersen gel berü dîdâra bak

Hâr fikri bülbüle gülden komaz bûy-ı vefâ
Yok hisâbına say agyârı berü gel yâra bak

Yarın anda kalmayın dirsen figân u zârda
Adliyâ bunda işitdügün figân u zâra bak

2 Mart, Pazartesi

Babam sekiz gündür hastanede, birader başında. Bugün bir fotoğraf paylaşmış sosyal medyada ve şöyle yazmış:
“Önüm arkam hüzün / Sağım solum duvar”
Resmin altında yorumlar, teselliler, geçmiş olsunlar... Bir arkadaşı da Hilmi Yavuz’un ünlü dizesini yazmış, “Hüzün ki en çok yakışandır bize.” Biraderin cevabı: “İyi de yakışıyor diye hep aynı elbise giyilmez ki…” Öyle.
Geçen gün de çamurlu bir yokuşta tepeye ulaşmaya çalışan, her adımda ayağı kaydığı için bir türlü tepeye çıkamayan birine benzetmişti halimizi. O da doğru.
Tepeye çıksak da biraz soluklansak… Dileğimiz bu.

Yorumlar

Popüler Yayınlar