Şapkadan Çıkan Satırlar VI

Şapkadan Çıkan Satırlar*

*

Başka Halet

“Cihan ve ben değiliz artık eski halette.”
Cihanı bilmem ama artık ben de başka haletteyim kesin.
Suzidil yanık nağmeler çağrıştırmıyor sadece,
Doğrudan yanan yürekler, gönderme yok…
Endülüs’te raks… elinde kastanyet raks eder dünya, kırmızı ama ciddi…
Kastanyet hep kahkahayla gülmüyor, gülümsemiyor hatta bazen,
Kestaneler; dışı diken, içi beyaz…
Kastanyet de santur gibi bir uzun çıngırakmış
                                                 kulaktan beyne, oradan yüreğe…
Yürek yakan bir çınlama… 
                                                 ne cihan ne ben aynı halette değiliz.
Suzidil yürek yangını artık,
kastanyet uzak bir çıngırak, 
uzun bir çınlama…

*

Kılavuz

“Bir yol bulayım, delalet eyle” demiş Hâmid,
Ben yollar boyu “Ya Delile’l-mütehayyirîn” okudum, Ey yitikler kılavuzu, şaşkınlar kılavuzu…
Dünya büyük benim için küçük deseler de, yollar karışık…
Nasıl bulurum yolumu cengellerde, beyabanda,
Nasıl yitmeyeyim, yazıda yabanda…
Yitikler kılavuzu yol göster bana, şaşkınlar kılavuzu içime ışık koy.
Resimlere bakarız sergide, ekranda, katalogda,
Bir çeltik tarlası, teraslar içinde sular, üçgen şapkalı uzak doğulu yüzler.
Ne güzel diyor çocuklar, ne manzara, kat kat teras, yeşil çeltik sular içinde…
Ben sivrisinekleri görüyorum satır arasında manzaranın,
Islıklı oklarıyla Hun ordusu gibi saldırırlar.
Bir başka görüntü gün batımı bir gölde, kamışlar, sazlar…
Ne güzel manzara, hazmı kolay…
               ama burnumun direğini kırıyor kokusu ölü bitkilerin, çürümüş toprağın…

Bu nasıl tezat, güzellikte gizlenen? 
Görmemenin yolu var mı mutluluk için?
Bunca ayrıntı kemirirken ruhumu, nasıl görürüm büyük resmi,
Bunca yol... girift, dikenli, sarp…
Nasıl bulurum yolumu?
Ey Râhnümâ-yı sergerdânân! Şaşkınların kılavuzu, yitiklerin…
Senden delalet istiyor şaşkınların, yitiklerin.

*

Su Kuşu
Bir deniz, su kuşları, beyaz tüyleri tertemiz,
Evliyalar serveri Mevlâna, korkma, diyordu;
Korkma bir su kuşu gibi dal marifet denizine,
Kendini bırak…
Kendimi bıraksam, gönlümdeki kesafet,
Çıkmama izin verir mi Mevlâna?


--------------------
*Bu dediğim, çintemani desenli bir göz bağcı şapkasıydı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar