Şapkadan Çıkan Satırlar III
Şapkadan Çıkan Satırlar*
**
Karlar nazil oluyor üstüme,
Yağmurlar nazil oluyor,
Yeni bağlılık yemini etmiş ayetler,
Ayet taşıyan kudsiyan…
Hep silm dedim durdum bunca zaman,
Aklıselim dedim, kalbiselim dedim.
Karlar nazil olurken üstüme,
Karla yıkanmış gibi…
Ya Kuddüs, ya Kuddüs…
Yağmur taşıyan melekler, kar taşıyan
Yağışla inen sekine… nazil olurken üstüme
Dilimde barış zikri
Ya Selam, ya Selam…
**
Marifet…
İçe, içte, içten bir sezgi.
Marifet…
Öze, özge, özgün bir sezgi.
Bir gözgü belki de,
Ama nergislerin açtığı su değil.
Marifet…
Mahfi değil, hasbi belki,
Bilginlerin içtiği bu değil.
Marifet…
Derine, derinde, derinden;
Derûndan, derûnî,
Belki bir sezi bu.
**
Çın çın öten
Çintemani.
**
Taş basamaklardan bir orman yolunda
Otlar, çalılar, ardıçlar üç mertebe orman ruhu...
Çağlar görmüş selviler altından tırmansam.
Otacının barınağı orada
Attar kokulu olmalı odası, ama havası taze
Tan yelinin tazesi orada eser çünkü.
Çünkü selvi kokusuyla eser o yel, kekik kokusuyla...
O dağın çalısında öter bülbülün ustası.
Bacadan incecik bir duman tüter
Kokar ardıç yanar, otacının ocağında.
Itırlı elleriyle sıvazlar yaramı
Çam dağının yeli alır götürür kaygılarımı
Suyun üstünden dağılır gider…
**
Karlar nazil oluyor üstüme,
Yağmurlar nazil oluyor,
Yeni bağlılık yemini etmiş ayetler,
Ayet taşıyan kudsiyan…
Hep silm dedim durdum bunca zaman,
Aklıselim dedim, kalbiselim dedim.
Karlar nazil olurken üstüme,
Karla yıkanmış gibi…
Ya Kuddüs, ya Kuddüs…
Yağmur taşıyan melekler, kar taşıyan
Yağışla inen sekine… nazil olurken üstüme
Dilimde barış zikri
Ya Selam, ya Selam…
**
Marifet…
İçe, içte, içten bir sezgi.
Marifet…
Öze, özge, özgün bir sezgi.
Bir gözgü belki de,
Ama nergislerin açtığı su değil.
Marifet…
Mahfi değil, hasbi belki,
Bilginlerin içtiği bu değil.
Marifet…
Derine, derinde, derinden;
Derûndan, derûnî,
Belki bir sezi bu.
**
Çın çın öten
Çintemani.
**
Taş basamaklardan bir orman yolunda
Otlar, çalılar, ardıçlar üç mertebe orman ruhu...
Çağlar görmüş selviler altından tırmansam.
Otacının barınağı orada
Attar kokulu olmalı odası, ama havası taze
Tan yelinin tazesi orada eser çünkü.
Çünkü selvi kokusuyla eser o yel, kekik kokusuyla...
O dağın çalısında öter bülbülün ustası.
Bacadan incecik bir duman tüter
Kokar ardıç yanar, otacının ocağında.
Itırlı elleriyle sıvazlar yaramı
Çam dağının yeli alır götürür kaygılarımı
Suyun üstünden dağılır gider…
*
Hangi otacı em edecek derdime?
--------------------
*Bu dediğim, çintemani desenli bir göz bağcı şapkasıydı.
Hangi otacı em edecek derdime?
--------------------
*Bu dediğim, çintemani desenli bir göz bağcı şapkasıydı.
Yorumlar
Yorum Gönder