MESNEVİ DERKENARLARI 1-4
I
/ giriş /
Dinle ey Sırfâş,
Gönül aynan sırrını açmıyor,
çünkü
tozlar içinde,
pak
değil.
Karla, buzla donmuş; donar, dondurur...
kar suyuyla yunmamış yazık,
ak
değil.
Ne kirden âri, ne süsten,
süslü evin konuğu
Hak
değil.
... Oysa soyunsan âriyet sıfatlardan,
Nammış, admış, neymiş...
silsen gönül aynanı, arıtsan,
gün gibi ışırdı belki.
... Yayını katı germe Sırfâş,
okun uzak düşmesin.
Bilsen O,
gönlünden
ırak değil.
II
/serencam/
Aman, başıma yıktılar evimi,
işte duvarlar; kum, çakıl, kirişler...
yardım edin dostlarım,
evim yıkıldı…
Söyleyin,
niçin başımda bu işler?
- Define için a ahmak,
Evin temelinde define,
bak o define evini
kaşane
kıldı.
*
Havzumun suyunu kestiler, bak,
dibi çamur, yosun...
- Temizlemek için ahmak,
Bak şimdi su berrak,
havuz arınsın ki suyla
parlak
olsun.
*
Şimdi de tenimde bir neşter,
yaralar canımı, gelir, gider...
- Oku çıkarmak için o şaşkın,
temreni yüreğe yeter.
*
Böyledir işleri Hakk'ın,
tohum toprak altında gizlenmeden,
ne çiçek açar,
ne meyve verir.
İnsan ne ki? Su ve toprak,
kili ateşle pişirir Hak.
III
/ambar faresi/
Azığım tükenmiş usta,
delinmiş
ambar.
Hangi ambar faresinin işi ki,
taneler
akar da akar.
Kırk yıllık amel
hani,
nerede?
Amel sandığım emel,
sıralı
zamanın tuzağı mı?
Bu efsunlu panayır,
Samiri'den mi kalma,
altın
buzağı mı?
Ambarımı sağlam çak usta,
rûzigâr sızmasın
tahtaların arasından;
karınca bile
çalamasın
buğdayımı,
değil sıçan.
IV
/gölge avı/
Ok atarsın kuşun gölgesine,
hiç
avlanır mı gölgeler?
Kuş bulutların üstünde,
mavi
göğü hangi ok deler?
Gölge avladın bir ömür,
her
gün bir ok,
boşalmış
sadağın.
Şimdi melul, mahzun
duruyorsun
önünde,
bir
sarp, aşılmaz dağın.
Avlanacak kuş desen
uçtu
gitti,
başının
üzerinden.
Sen yerin oğlu,
gözün
gölgelerde...
bir kez göğe bakmadın ki
ıskalamanın
kederinden.
Yorumlar
Yorum Gönder