GÜNLER

Kuşlar uçar belgeselde,
Ömür geçer, suda, selde.
Uçurtmalar yükselse de,
İpi yerde bir tutan var.
Özgürlüğü ipi kadar.
Göklük içre bir gök keler,
Akdoğanlar göğü deler.
Hiç de sümsük değil sümsük,
Kurşun gibi suya dalar.
“Günler gelip geçmedeler,
Kuşlar gibi uçmadalar.”

Günler geçer, insan ölür,
Günler akar, insanlık da.
Ne haber var, ne bir soran,
İnsan kalır karanlıkta.
Feleğin bir kuşu varmış,
Pençeleri demir olan.
Orda binbir garip ölmüş,
Toplu halde sığırcıklar
Gidiyordur belki yasa.
Farkı nedir bilmiyorum,
Gam, kedermiş, hüzün, tasa...
Günler gelip geçmedeyse,
Kuşlar gibi uçmadaysa.

Göçmen kuşlar gelir, gider,
Allı turna, sökün eder.
Peşi sıra alıcı kuş,
Tavşan, oğlak; bayır, yokuş,
Kaçışırlar dört bir yana.
Yakalanan, bak, ün eder.
Böyle gelmiş, böyle gider,
Çok ibret var, belgeselde,
O fen desin, sen mesel de.
Günler artık, yılmış, aymış,
Kimin umru, kimler saymış?
Günler gelip geçmedeymiş,
Kuşlar gibi uçmadaymış.

Dağ eteği sis içinde,
Vadilerse tipi boran.
Daha çıksam belki orda,
Güneş ışık saçmadadır,
Bir sıcaklık koçmadadır.
Saçmaladım belki bugün,
Bilir miyim saçma nedir?
Günler gelip geçmededir,
Kuşlar gibi uçmadadır.

Yorumlar

Popüler Yayınlar