slm sırfaş
11 Mart
O romana devam teraneleri öylece kaldı yine, nerede kalmıştım, kim kimdi unuttum gitti.
Ders kitaplarımdan okuyorum biraz. İyi ki okula kaydolmuşum. Bu da bir meşgale. Kütüphaneden birkaç kitap alıp okuyorum. Bu sefer aldığım üç kitaptan bahsedeyim biraz. Öyle planlanmış, okumayı düşündüğüm kitaplar değildi bunlar. Tamamen o anki hislerimle elime yapışan, doğaçlama seçilmiş kitaplar.
İlki “Platon ile Kahve” Donalt R. Moor. Baskısı, cildi, küçümenliği ilgimi çektiği için aldım sırf. Platon’la bir söyleşi şeklinde kurgulanmış. Kendisine sorular soran bir günümüz insanına fikirlerini özetliyor filozof. Liseli öğrenciler sorsalar tavsiye ederdim mesela. Fikir sahibi olmak için iyi bir kitap.
İkincisi bir şiir kitabı. Mahmut Derviş, Duvarda. Aldığım kitaplar arasında ara sıra şiir kitaplarının da olmasına dikkat ediyorum. Şiir okumak zihnimi edebi olana yakın tutuyor sanki. Bana öyle geliyordur belki. Sanattan çok uzaklaşmamak için arada bir şiir kitabı veya iyi kurmaca okumam gerektiğini düşünüyorum.
Üçüncüsü, adı üstünde bir felsefe ve sanat kitabı “Sanata Felsefeyle Bakmak” İoanna Kuçuradi. Özellikle trajik ve çatışma konusunda fikir veren veya var olan fikri daha da genişleten, aydınlatan bir kitap. Okuduğum iyi oldu. Arada böyle zihin açıcı kitaplar da okumak lazım. Kendi kitabım olsa epey çizerdim, karalardım, kamu malı olduğu için affettim.
Bu kitapta içerikten başka ilgimi çeken ayrıntılar da vardı. Mesela yazar kitaba kırk elli yıl önce lisans bitirme tezi olarak yazdığı makaleyi de gönül rahatlığıyla almış ve bu metin daha sonra yazılan makalelerden farklı değil. Çok farklı tarihlerde kaleme alınan yazılar, aynı üslup, benzer yaklaşımlar. Tutarlılık böyle bir şey olsa gerek. Hocanın öğrencisi olmak isterdim. Saygı duydum.
O romana devam teraneleri öylece kaldı yine, nerede kalmıştım, kim kimdi unuttum gitti.
Ders kitaplarımdan okuyorum biraz. İyi ki okula kaydolmuşum. Bu da bir meşgale. Kütüphaneden birkaç kitap alıp okuyorum. Bu sefer aldığım üç kitaptan bahsedeyim biraz. Öyle planlanmış, okumayı düşündüğüm kitaplar değildi bunlar. Tamamen o anki hislerimle elime yapışan, doğaçlama seçilmiş kitaplar.
İlki “Platon ile Kahve” Donalt R. Moor. Baskısı, cildi, küçümenliği ilgimi çektiği için aldım sırf. Platon’la bir söyleşi şeklinde kurgulanmış. Kendisine sorular soran bir günümüz insanına fikirlerini özetliyor filozof. Liseli öğrenciler sorsalar tavsiye ederdim mesela. Fikir sahibi olmak için iyi bir kitap.
İkincisi bir şiir kitabı. Mahmut Derviş, Duvarda. Aldığım kitaplar arasında ara sıra şiir kitaplarının da olmasına dikkat ediyorum. Şiir okumak zihnimi edebi olana yakın tutuyor sanki. Bana öyle geliyordur belki. Sanattan çok uzaklaşmamak için arada bir şiir kitabı veya iyi kurmaca okumam gerektiğini düşünüyorum.
Üçüncüsü, adı üstünde bir felsefe ve sanat kitabı “Sanata Felsefeyle Bakmak” İoanna Kuçuradi. Özellikle trajik ve çatışma konusunda fikir veren veya var olan fikri daha da genişleten, aydınlatan bir kitap. Okuduğum iyi oldu. Arada böyle zihin açıcı kitaplar da okumak lazım. Kendi kitabım olsa epey çizerdim, karalardım, kamu malı olduğu için affettim.
Bu kitapta içerikten başka ilgimi çeken ayrıntılar da vardı. Mesela yazar kitaba kırk elli yıl önce lisans bitirme tezi olarak yazdığı makaleyi de gönül rahatlığıyla almış ve bu metin daha sonra yazılan makalelerden farklı değil. Çok farklı tarihlerde kaleme alınan yazılar, aynı üslup, benzer yaklaşımlar. Tutarlılık böyle bir şey olsa gerek. Hocanın öğrencisi olmak isterdim. Saygı duydum.
Yorumlar
Yorum Gönder