Selam Sırfâş!
9 Şubat 2018
Üç ay önce yazmışım en son. Aysona’ya birkaç sayfa ilave ettiğimi söylemişim. Aysona biteli epey oldu. Sonra Firuze’den üç beş sayfa, Esen’den on sayfa kadar yazdım. Esen’den yazdığım kısmı bir hikaye yarışmasına gönderdim. Bike de yarışmaya katıldı. Ben biraz da ona teşvik olsun diye katıldım aslında. Yoksa romandan bir parça demek, öykü demek değil, bunu biliyorum. Giriş var, çıkış yok gibi bir metin. Ama hoş bir isim koydum gönderdiğim metne; “İzler ve Taşlar”. Belki yazmakta olduğum üçlememsi romanın ismi bile olur. Daha sonra bakmak lazım tabi. Tamamlanınca neye benzeyeceğinden emin değilim. Doğmamış çocuğa don biçilmeyeceği gibi tamamlanmamış romana da ad takmayayım şimdi. Gerçi bazı romanların önce adı doğuyor zihinde, sonra yazar sırf o ad yabana gitmesin diye metni yazmak zorunda kalıyor ama bu öyle değil. Acelem de yok, arada bir kütüphaneye gidip, sınavlara hazırlanan gençlerin arasına oturuyor, birkaç sayfa yazıyorum.
Eylül başında sanırım, yapabileceğim nasıl işler var diye düşünürken sağa sola bakınırken editörlük hizmeti veren bir siteye rastlamış, bir mesajla iş başvurusu yapmıştım. Birkaç hafta önce cevap verdiler. Önce bir sınavdan geçtim, tashih, radaksiyon yeteneğimle ilgili. Sonra bir metin gönderdiler. İlk işim. Dosyayı tamamlayıp dün geri gönderdim. Basılınca yaklaşık iki yüz sayfalık bir roman olur sanırım. Bahtı açık olsun.
Bu arada kaç zamandır bloglara hiç yazı eklemediğim aklıma geldi. Google’a kızmıştım, Adsense hesabımı açmasıyla kapaması bir oldu diye. Aslında niye takıyorsam. Kimsenin okumadığı bir blog yazarı Google’a küsmüş ama muhatabı zaten bir makine olduğundan kimsenin haberi olmamış. Bugün az önce Türkmen Edebiyatı’na bir yazı ekledim. Şimdi de bugüne düştüğüm bu notu Emel Defteri’ne ekleyeceğim.
Bu arada günlüğüme yeni bir ad mı bulsam bilemedim. Eskiden beri “Ah Ben” diyordum. Bir ara “Sırfâş’la Sohbet” desem diye düşündüm. Aslında “Emel Defteri” de bir çeşit günlük adı. Neyse Sırfâş, bugünlük bu kadar. Öyle uzun bir aradan sonra lafı fazla uzatıp sıkmayayım seni.
Üç ay önce yazmışım en son. Aysona’ya birkaç sayfa ilave ettiğimi söylemişim. Aysona biteli epey oldu. Sonra Firuze’den üç beş sayfa, Esen’den on sayfa kadar yazdım. Esen’den yazdığım kısmı bir hikaye yarışmasına gönderdim. Bike de yarışmaya katıldı. Ben biraz da ona teşvik olsun diye katıldım aslında. Yoksa romandan bir parça demek, öykü demek değil, bunu biliyorum. Giriş var, çıkış yok gibi bir metin. Ama hoş bir isim koydum gönderdiğim metne; “İzler ve Taşlar”. Belki yazmakta olduğum üçlememsi romanın ismi bile olur. Daha sonra bakmak lazım tabi. Tamamlanınca neye benzeyeceğinden emin değilim. Doğmamış çocuğa don biçilmeyeceği gibi tamamlanmamış romana da ad takmayayım şimdi. Gerçi bazı romanların önce adı doğuyor zihinde, sonra yazar sırf o ad yabana gitmesin diye metni yazmak zorunda kalıyor ama bu öyle değil. Acelem de yok, arada bir kütüphaneye gidip, sınavlara hazırlanan gençlerin arasına oturuyor, birkaç sayfa yazıyorum.
Eylül başında sanırım, yapabileceğim nasıl işler var diye düşünürken sağa sola bakınırken editörlük hizmeti veren bir siteye rastlamış, bir mesajla iş başvurusu yapmıştım. Birkaç hafta önce cevap verdiler. Önce bir sınavdan geçtim, tashih, radaksiyon yeteneğimle ilgili. Sonra bir metin gönderdiler. İlk işim. Dosyayı tamamlayıp dün geri gönderdim. Basılınca yaklaşık iki yüz sayfalık bir roman olur sanırım. Bahtı açık olsun.
Bu arada kaç zamandır bloglara hiç yazı eklemediğim aklıma geldi. Google’a kızmıştım, Adsense hesabımı açmasıyla kapaması bir oldu diye. Aslında niye takıyorsam. Kimsenin okumadığı bir blog yazarı Google’a küsmüş ama muhatabı zaten bir makine olduğundan kimsenin haberi olmamış. Bugün az önce Türkmen Edebiyatı’na bir yazı ekledim. Şimdi de bugüne düştüğüm bu notu Emel Defteri’ne ekleyeceğim.
Bu arada günlüğüme yeni bir ad mı bulsam bilemedim. Eskiden beri “Ah Ben” diyordum. Bir ara “Sırfâş’la Sohbet” desem diye düşündüm. Aslında “Emel Defteri” de bir çeşit günlük adı. Neyse Sırfâş, bugünlük bu kadar. Öyle uzun bir aradan sonra lafı fazla uzatıp sıkmayayım seni.
Yorumlar
Yorum Gönder