13 Temmuz 2017

İki gündür köyde annem ve babamla yalnızım. Arada ziyarete gelenler oluyor. Dün Cemil dayı, Münire (Hortmalı) yenge, kızları Saniye ve Cemile ablalar geldi. Bugün de önce Sabahiye halamın kızları Arife, Fatmana ve Havva, sonra sırasıyla Ali Amca, Çoban Orhan'ı dayı ve Necibe abla geldi.
Zaman durgun akan bir ırmak gibi brada. Durgun akan ama dipte çok tortu, çok hüzün sürükleyen... Akmıyor gibi akarken çok şeyler yıkan, değiştiren, belki yıkarken inşa eden...
Sabah annem mezarlığa gitti. Mezarlık epey uzak, yokuşlu inişli bir yol geçmesi gerekiyor ve bacakları tutmuyor anamın. Yine de her perşembe ziyaret etmezse vazifesini yapamamış gibi, vefasızlık etmiş gibi hissediyor. Gidip gelmesi iki saate yaklaşmış bu sefer. Babam ben uyandığımda keser arıyordu. Eskiden koyduğu, bulma ihtimali olan yerlere hep bakmış bulamamış. Ne yapacaktın? dedim. Net cevap vermedi. Bir şeyler yapacaktım işte, dedi. Sonra, aslında dağa gidip yaş bir şeyler kesecektim, dedi. Ali Hoca çocuklar alıp bir kaza çıkarmasınlar diye saklamıştır, gelince sorarız, dedim. Aslında ondan saklıyorlar bir kaza olmasın diye.
Yemek yapıyorum, bulaşık yıkıyorum, seviniyorlar. Gelenlere anlatıyorlar. En ufak bahanede gözleri doluyor, sesi titriyor babamın.
Sen eskiden Kuran okurdun, yine okuyabilecek misin denemek ister misin? dedim. Okurdum, değil mi? dedi. Kuran'ını getirdim. İçinde bazı sayfalar var. Her hatimde bugün bitirdim, bugün başladım diye not almış. Son birkaç yıldır ifadeler ve imla gittikçe bozuluyor. Başlar oldukça düzgün. Bakara'nın başını okudu, sonra Fatiha'yı okudu. Okumayı unutmamış. Ama mesela elif lam mimi, elam gibi bitişik okudu, bazı yerlerde zorlandı. Sonra Kuran ve yeni yazı okumayı öğrendiği yıllara gitti. Beraber okudukları arkadaşlarından, hocaları Murat dayıdan bahsetti.
İşte böyle. Hüzünlü bir süreç burada zaman. Anneminki başka bir hüzün. Bu yıl, kışın burada kalamayacaklarının farkında. Yıllar boyu dişiyle tırnağıyla kurduğu bahçenin, evinin barkının terk edilecek olması, sonra harabeye dönüşeceği düşüncesi onu yeyip bitiriyor. Ölmeden mezara girecek gibi hissediyor. Ama başka çaresi de yok. Bunun farkında. Öyleyken öyle. Bugün hala bu günken yazdım bu notları. Saat 23.17


Yorumlar

Popüler Yayınlar